Pages

31 Aralık 2011 Cumartesi

Taka tuka anaokulu







Mimarisini çok beğendiğim bu anaokulunu sizlerle paylaşmak istedim. Berlin teknik üniversitesi mimarlık öğrencilerinin yapmış olduğu bir yapıdır.
Taka tuka kitabında yer alan limonata dereleri, şarkı söyleyen köprüler, sevimli kulübeler bu projede çocukların gözünden yorumlanmıştır.

27 Kasım 2011 Pazar

Deprem ve çocuk

Deprem ve çocuk

       Deprem öldürmez bina öldürür...
Çocukluğumuzdan bu yana duyduğumuz kalıplaşmış bu cümlenin anlamı çok derin.
Yaşadığımız depremlerdeki acıların çoğu eksik malzeme ile yapılmış, depreme dayanıklı olmayan binalardan kaynaklanmaktadır.
      Çoğu insanların hayatını ve yakınlarını kaybetmesinin nedeni de budur.Bu gibi durumlarda yaşam telaşı, suçlu bulma çabalarıyla çocukları ihmal edebiliyoruz.
Bir çocuk için deprem ne olabilir?
Belki yıkık bir ev, kayıp bir anne, baba, kardeş, ağabey, abla, teyze, amca, dayı...
İçlerinden seçmek zor.Her biri minik bir beden için çok büyük bir yük.
Ya sonrası, ailesini kaybetmiş bir çocuğun neler hissettiği, neler düşünüp yaşadığı...
Bunun cevabını herkes rahatlıkla verebilirken, ben söylemeye çekiniyor hatta defalarca düşünüyorum.
Konuşulduğu gibi olmadığını da biliyorum.
     Dolayısıyla bu konu hakkında konuşmak yerine onlara yardım etmenin daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Bizim için basit gelen bir oyuncak bile onların yüzünde bi gülümseme oluşturuyorsa ne mutlu.

15 Ekim 2011 Cumartesi

Cumartesi - Pazar Takvimi







Bu hafta sonu için çocuğunuzla vakit gçirebileceğiniz küçük bir plan :)

10 Ekim 2011 Pazartesi

Denizi Özleyen Sandal


Adanan Çakmakçıoğlu'nun yazmış olduğu kitap BU YAYINEVİ tarafından çıkarılmıştır.
1998'de BU YAYINEVİ Genç Çizerler Çocuk Kitapları Resimleme Yarışması Birincilik ödülü almıştır.
Kitap çürümekte olan bir sandalın hayalini ve hayalinin nasıl gerçekleştiğini anlatıyor.
Benim severek okuduğum bu kitabı sizlerede tavsiye ediyorum... 

DENİZİ ÖZLEYEN SANDAL
Eskice bir sandaldı.Kumsalda yatıyordu.Tahtaları çürümüştü.
Kimi parçaları dökülmüştü.Sanki terk edilmiş gibiydi.Kimse onunla ilgilenmiyordu.
Her sabah,güneşi özlemle beklerdi.Güneşi görünce sevindi.Beyaz bulutlar da onu çok mutlu ederdi.
Giden kayıkların ardından hüzünle bakardı.En iyi dostları kedilerdi.
Ara sıra gelirlerdi.İçinde oturur,onunla konuşurlardı.Balıkçılardan söz ederdi.
Kim kovaladı,kim balık verdi,anlatırlardı.

    Bir sabah erkenden uyandı.Baktı.İçinde bir çocuk vardı.
    Uyuyordu.Bekledi.Çocuk uyuyanınca sordu:       
   -  Günaydın.Üşümedin ya?
  Çocuk ayağa kalktı.Yalın ayaktı.Elbisesi yırtıktı.Çocuk sandalı okşadı.
   -Oh! Bugece üşümeden uyudum,dedi.
   Ardından koşarak uazklaştı.Yaşlı sandal düşündü.Acaba bu çocuk evden mi kaçmıştı?
  Yoksa kimsesi yok muydu?Çocuğun ardından acıyarak baktı.
  Bir seveni olsa evden kaçmazdı,dedi.



 
   Sonra kendi haline baktı.Kırık dökük bir haldeydi.
Onuda sevgisiz bırakmışlardı.Ara sıra bir köpek gelirdi.
  - Sen de amma çürüksün,derdi.Sonra havlaya havlaya giderdi.Alay mı ediyordu,yoksa özlüyor öuydu?Bunu anlamak güçtü.Birgün bir karga geldi.
Kenarına kondu.Çürük bir tahtaya konmuştu.
  - Hey çürük!Sen yaşlanmışsın.Baksana her yanın dökülüyor, dedi.
Ardından ''gak gak'' diyerek uçup gitti.



Onunla alay edenlerin biri de martıydı.O da ''çürük''diye seslenirdi.
  - Hey çürük!Sen daha parçalanmadın mı?Yoksa bir beklediğin mi var?
Sandal sesini çıkarmazdı.Ne dersin? Alay eden biriyle konuşulur muydu?
   Bir sabah yağmurla uyandı.Islanmış,üşümüştü.Kimse gelip üzerini örtmedi.
Gençken öyle miydi?Üzeri hemen örtülürdü.Her yıl yeniden boyanırdı.Temizlenir,parlatılırdı.


Sandal artık yaşlandığını hissediyordu.Kedinin,karganın,köpeğin alaylarına canı sıkılıyordu.Onu hep mutlu eden,unutulmaz maceralar yaşadığı denize baktı.İçinde bir umut belirdi.Deniz köpürerek gelicekti.Onu alıp götürecekti.Bekliyordu.Bir gün sevgili denizine kavuşacaktı.Onu yaşatan bu özlemdi.Hayatının son günlerini orada yaşamak istiyordu.Denizi beklemeye başladı.Nasılsa bir gün gelecekti.Köpüre köpüre gelecek ve onu alıp uzaklara götürecekti.

Bir sabah insanlar sahile indiler.Baktılar.
Sandal yoktu.Nereye kaybolmuştu?
Deniz mi gelip almıştı?
Yoksa birileri mi alıp götürmüştü?
Uzaklarda, çok uzaklarda
birşey denizde yüzüyordu.
Kahkahalar kıyıya kadar ulaşıyordu.



Bence kitap cümleleri biraz daha iyi olabilirdi,dilin iyi kullanılmadığını düşünüyorum.Bazı figürlerin ard arda konması karmaşık ve konuların geçişinde bağımlı kalınmadığı göze çarpıyor.Eğlenceli bir kitap ama eksikleri var diye düşünüyorum...

İzleyiciler